Kara para aklamakla suçlanan Neslim Güngen sahte zayıflama ilacı da satmış

Dinçer GÖKÇE

Bir ara 120 güzellik merkezi bulunan Neslim Güngen’e yönelik soruşturma düğmesine 2 yıl önce basıldı. Güngen ve eşinin şirketi Neslim Güngen Güzellik ve Kozmetik Hizmetleri AŞ ile Cosmones Medikal AŞ’nin varlıklarına tedbir konuldu. Geçen yıl temmuz ayında ise Neslim Güngen ile eşi İnanç Güngen’in de olduğu 35 kişiye yönelik gözaltı kararı verildi.

Sulh ceza hakimliği sorguları sonrası 17 kişi tutuklandı. Tutuklanan isimler arasında Neslim Güngen, İnanç Güngen, kimyager Yavuz Demir, mali müşavir Aydın Avcı, Ayhan Tunca, Birol Kerçek, Enes Talha Yavuz, Şerif Ali Tıltay ile Erdi Taşçı gibi isimler yer aldı.

MALLARI SATIP KAÇACAKLAR

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, Neslim Güngen ve eşi İnanç Güngen, suç örgütü kurmakla suçlanıyor. Soruşturmanın başlangıcında ise yapılan bir ihbardaki “Neslim Güngen adlı sahsın güzellik merkezi var. Kara para aklıyor. Ellerindekini satıp kaçacaklar” iddiasının temel teşkil ettiği anlaşıldı.

ÜRÜNÜN ÜSTÜNDEKİ KOD DA SAHTE

Soruşturma dosyasına giren ve şüpheliler arasında geçen WhatsApp yazışmaları, satışı yapılan bir zayıflama ilacı ile ilgili dikkat çeken bir sahteciliğin de yapıldığı anlaşıldı. F. isimli bir ürünün üzerine yapıştırılan bakanlık onay kodunun, bir başka ürüne ait olduğu belirlendi.

“BİRKAÇ YASAL OLMAYAN ŞEY OLABİLİR”

Küçükçekmece İlçe Tarım Müdürlüğü’nün anılan ürün için toplatma kararı vermesi sonrası Neslim Güngen’in başka bir ürün arayışına girdiği görülüyor. Yazışmaların birinde tutuklu sanıklardan Erdi Taşçı’nın, Güngen’e yönelik “Zayıflamada ürün etkili olacaksa mecburen birkaç yasal olmayan şey olabilir” diye yazdığı görülüyor.

DOKTORUN YÜZÜNÜ YAKTILAR

Soruşturma dosyasında çok sayıda kişi de şikâyetçi konumda. Tıp doktoru Rümeysa Betül Şendervişoğlu, Neslim Güngen’in Rize’deki şubesinde, yüzünde oluşan yanık nedeni ile şikâyetçi oldu. Leyla Sevinç isimli bir başka kişi ise, aldığı bayilik nedeni ile 4 milyon lira zarara uğratıldığı iddiasında. Neslihan Fırat ise yapılan müdahale sonrası gözünde enfeksiyon oluştuğunu kaydetti.

RAPOR GELDİ 3’ÜNCÜ KEZ TUTUKLANDILAR

MASAK raporunun geçen 14 Şubat günü hazırlanması sonrası, daha önce iki kez tahliye edilen üç kişinin dün yeniden tutuklandıkları anlaşıldı. Erdi Taşçı, Aydın Avcı ve Yavuz Demir ilk olarak geçen 6 Kasım günü Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Savcılık karara itiraz etti. Anılan üç isim 10 Kasım günü tutuklandı. Bu kişiler geçen 23 Ocak’ta bir kez daha tahliye edildi. MASAK raporunun dosyaya girmesi üzerine, üç isim, dün 3’üncü kez tutuklandı. Sanıklardan Aydın Avcı’nın avukatı Osman Gökçebay, sulh ceza hakimliğinde yaptığı savunmada “2 kez tutuklama yasağı var” dedi. Erdi Taşçı’nın avukatı Mehmet Yıldırım ise “Müvekkilim bir yılı şakın tutuklu kaldı. Savcılık kanuna aykırı hareket ediyor MASAK raporu yeni bir delil değil” dedi.

Related Posts

Altay’da Ali Kızılkuyu Yuvaya Döndü

Altay, Sinan Kanlı’nın liderliğinde Ali Kızılkuyu’yu takımına kattı.

Sakarya ve Düzce’de Denize Giriş Yasaklandı

Olumsuz hava koşulları nedeniyle Sakarya’nın 3 ilçesi ve Düzce’deki plajlarda denize girilemeyecek.

Trump’tan Tarihi Barış Anlaşması

Trump, Azerbaycan ve Ermenistan liderleriyle Beyaz Saray’da barış anlaşması imzalayacak.

Netanyahu’nun Gazze’ye çökme planı Hollanda’da protesto edildi

İsrail’in Filistin’e düzenlediği saldırılar Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da yüzlerce kişi tarafından protesto edildi. Borsa Meyda’nında düzenlenen eylemde ‘Özgür Filistin’ sloganları atıldı. Eylemcilere hitap eden konuşmacılar, Gazze’ye yönelik …

Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefonda görüştü. Görüşmede Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler ile bölgesel konular ele alındı.

Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen: Demokrasiden uzaklaşırken barışı sağlamanın imkânı yok, komisyon başarılı olursa başka bir Türkiye’de yaşama fırsatı bulacağız

“Gelinen aşama çok değerli ama Kürt sorununun hiçbir şekilde konuşulmadığı, sadece bir ‘terör’ sorunu olarak düşünüldüğü bir ortam. Bir taraftan barışı sağlayacak, Türkiye’de Kürt açılımı getireceksiniz, öbür taraftan da demokrasiden uzaklaşacaksınız, daha baskıcı bir rejim kuracaksınız. Bu, komisyonun çalışmasını da zehirliyor. Kürt sorunu ancak genel demokrasi çerçevesinde çözülür”